Bornovalılar Kasabı olarak uzun yıllardır Bornova'ya hizmet vermekteyiz. Kesim ve besicilik en küçüğümüzden en büyüğüne tüm ailemizin işidir. Ailemizin sofrasına koymadığımız hiç bir eti de hiç bir müşterimizin sofrasına koymadık. Allah'ta bunu bize göstermesin. Her kilo eti, kıymayı, kuşbaşını, her kurbanlık hayvanımızı, her adaklık koçumuzu, danamızı kendimiz bakar, besler, büyütürüz, gurur duyarak satarız, veririz. Şimdilerde bu Organik hayvan, şu doğal yem lafları meziyet oldu. Ama bu zamana kadar bunun övünelecek bir şey olduğuna da kafamız ermedi. Biz zaten başka bir türlüsünü bilmedik ki. Şimdiler de ise herkesin dilinde bir organiktir lafı. İşin olması gerekeni, meziyet oldu.
Müşterilerimiz bazen soruyor, dışarı da döner yedik, hamburger yedik, nasıl oluyor da onlar da et bu kadar ucuzda sizde et pahalı diye. Toptan alıyorlar işte, et işte diye ısrar da edebiliyorlar. O dışarıda üç kuruşa yenen et kesinlikle et falan değil. En azından kuzu, dana eti hiç değil. Hele dışarıda 5 TL’ye, 10 TL’ye sosis, sucuk ne olur yemeyin. Besiciyiz, ne kestiğimizi biliyoruz. Peki etimizi pahalı bulup 5 TL’ye karışık sandviç yiyenler et yediklerine gerçekten inanıyorlar mı? Ucuz etin yahnisi de ucuz olur diye atasözünü bizim kasap büyükbabalarımız söyledi daha ne olsun?
Kasaplık mesleğim ile gurur duyuyorum. Besiciliğimiz ile gurur duyuyorum. Sektördeki büyük markalar ile rekabet ediyoruz. Ama bazı bilinen büyük markalarda dahil bir çok satılan et, diyebilirim ki besi hayvanlarımız ile ve onlardan elde etler ile kıyas bile edilecek durumda değiller. Hem kesilen hayvanın besleme yöntemleri, hormon iğnelerini alenen bu kadar kullanılması, bir de mağazalara ulaştırmadaki gecikmeleri etin tüm güzel yönlerini bitiriyor. Biz, hayvanlarımıza gözümüz gibi bakıyoruz, doğru besliyoruz, kendimiz kesip, kendi mağazamızda satıyoruz.